İskilip Mutlu Son Masaj Salonu

İskilip Mutlu Son

Aynı anda hem her şeyden bununla beraber aslabir şeyden konuşuyorduk. Çorum İskilip Mutlu Son Gülerek gelecekten bahsediyor, ama kendi geleceğimizi hiç mevzuşmuyorduk. Ülkenin ve halkın geleceğini tartışıyorduk. Politikacılardan, öğrencilerden ve kadınlardan bahsediyor, fakat ikimizden hiç bahsetmiyorduk. Bir geleceği bulunduğunu organize ettiğimüz her şeyi konuşmuştuk. Ama ikimizin bir geleceği yoktu. Kim bilir ilişkimizin sürmeyeceğini bildiğimiz için, hepsi hem acı bununla birlikte tatlı geliyordu. Belki de bu yüzden kendimizi tümüyle kaybedebiliyorduk. Aramızda görünmez bir ağ ören ve bizi birbirimize yaklaştıran soyut düşüncelerin somut hale gelmesi mümkün olmadığı için, hayatımızın en zor anlamış olurında birbirimizi göremeyeceğimizi biliyorduk. Yoksa bir anda müstakil bir evde hırpani sabahlıklarla gezen insanlara dönüşecektik ister istemez. 1960’larda hayaller giderek büyüyor, bizi her şeyin mümkün olduğuna inandırıyordu. Koridorda bir ileri bir geri yürüyen her şeyden habersiz insanlara aldırmadan, insanın üniversitedeki profesörüyle sevişebilmesi bile kulağa düzgüsel geliyordu.

Çorum İskilip Mutlu Son

Yazıyı bitirir bitirmez onu düşünmeye başladım. Artık alışkanlık haline gelmişti. Bir makaleyi bitirip sandalyede arkama yaslandığım anda, onu ve yüz ifadesini, ıslak dilini, güçlü kollarını ve içime girip çıkan sert aletini hatırlıyordum. Belgeyi kaydettiğimde zihnimde bıraktığı hatıra, tıpkı geldiği hızla kaybolup gitti. Yazının son noktasının peşinden iyi mi derhal onun hatırası geliyorsa, nihayetlenen bir yazının peşinden da hep sigara ve bir fincan kahve gelirdi.

İskilip Mutlu Son

Bağlarımsız bir gazeteci olmaya karar verdiğimde, yeterince iş bulamayacağımdan endişelenmiştim. Ama endişelerim kısa sürede ortadan kayboldu ve bir süre sonra kaldırabileceğimden bile fazla iş gelmeye başladı. Antredeki aynada kendi yansımamı görünce, uzun saçlarımı hafifçeçe elimle kabarttım. Hızlı ve deneyimli hareketlerle gözlerime eyeliner sürdükten sonra parmaklarımla hafifçe dağıtarak yumuşattım.

Aynanın önünden ayrılmadan önce dudaklarımı büzerek sürdüğüm kremin, dudaklarımın üzerinde eşit şekilde dağılmasını sağlamak için dudaklarımı birbirine sürttüm. Mutfağın haline şöyle bir baktım. Darmadağındı. Dipleri kırmızı lekelerle dolu şarap bardakları dizilmişti. Yanlarında duran boş şarap şişesini alıp çöpe atmayı düşündüm bir an. Vicdanım beni durdurup evi toplamaya zorlamadan kapıyı çarpıp çıktım.